Aslında diyabetin tanısı da yönetimi de kolay!Sağlık riski analizi yaparken ve sağlık dosyası oluştururken, 45 yaş üzerindeki kişileri mutlaka diabet (şeker hastalığı) yönünden de değerlendirmek gerekir. Eğer diabet yönünden risk varsa daha sık ve ayrıntılı incelemeler yapılmalıdır. Ucuz ve basit bir yöntem olan kan şekeri tayini için 8 saatlik açlık sonrası venöz (toplardamardan) kan vermek yeterlidir.
Hangi değerler önemli?
Eğer, en az iki kez 126 mg/dl ve daha yüksek çıkan açlık kan şekeri sonucu varsa, diabet belirtileri ile birlikte kan şekeri 200 mg/dl ve üzeri çıkıyorsa ya da OGTT (şeker yükleme testi) sırasında 2. saat şekeri 200 mg/dl ve üzeri bulunuyorsa diabet varlığı kesinleşir.
Açlık kan şekeri 70-100 mg/dl arasında çıkarsa normal demektir. Buna karşılık, 100-125 mg/dl bulunursa “bozulmuş açlık kan şekeri” ya da “pre-diabet” anlamına gelir.
Aşırı yorgunluk, susuzluk ve açlık, sık idrara çıkma, bulanık görme, tekrarlayan baş ağrıları, el ve ayaklarda karıncalanma veya uyuşma, açıklanamayan kilo kaybı, ayak mantarı gibi tekrarlayan deri enfeksiyonları, yara iyileşmesinde gecikme, aşırı cilt kuruluğu diabetin başlıca belirtileridir. Bu yakınmaları yaşıyorsanız mutlaka bir uzmana görünmeli ve gerekli tahlilleri yaptırmalısınız.
Bazıları daha dikkatli olmalı!
Diabet, tamamen iyileşmeyen ancak yönetilebilen bir sorundur. Bazı özelliklere sahip kişilerin bu sorunla karşılaşma olasılıkları daha yüksektir. Yaşı 45’in üzerinde olan, kilo fazlalığı ve şişmanlıktan yakınan, diabet hastası ebeveyn ya da kardeşi bulunan, gebelikte diabet (gestasyonel diyabet) geçiren, iri bebek (>4500 g) doğuran, tansiyon yüksekliği(>140/90 mmHg), trigliserid yüksekliği (>250 mg/dl ) veya HDL düşüklüğü (“iyi” kolesterol <35 mg/dl) sorunları olan, az hareket eden kişilerin yatkınlığı daha fazladır. Kontrolleri ihmal etmemek gerekir.